- hatirlatan
- гукъэгъэкIыжь/гукъэгъэкIыж, ГУМ къэзгъэкIыжьрэр/ къэзгъэкIыжыр
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
çapkın — sf. 1) Geçici aşklar ve ilişikler peşinde koşan (kimse), hovarda Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın. P. Safa 2) Cinsellik hatırlatan Bunlar, herhangi bir caz havasına uyar gibi omuz, gerdan kırar, kalça sallar ve mantolarını çapkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hani — 1. zf. 1) Nerede, ne oldu, nerede kaldı anlamlarında kullanılan bir soru sözü Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? Z. Gökalp 2) Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
loşluk — is., ğu Loş olma durumu Bir mahzen loşluğunu hatırlatan yarı karanlık içinde, Nadir odayı gösterdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
marş — is., Fr. marche 1) Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. S. Birsel 2) Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası Millî marş İstiklal… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oryantal — sf., li, Fr. orientale 1) Doğu medeniyeti ile ilgili, Doğu medeniyetini hatırlatan 2) is. Genellikle Doğu ülkelerinde, kadınların tek başlarına ve yarı çıplak olarak müzik eşliğinde yaptıkları, vücut ve göbek hareketlerine dayalı dans 3) is. Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyma — is. 1) Oymak işi 2) Bir nesnenin yüzeyini özel araçlarla oyarak veya delerek türlü biçimler verme 3) Ağaç yongası Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma. Halk türküsü 4) Oyularak yapılan süsleme Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
suflör — is., tiy., Fr. souffleur Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan erkek Suflör çırpınıyor ama bu da kâr etmiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
suflöz — is., Fr. souffleuse Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
teneffüs — is., biy., Ar. teneffus 1) Solunum 2) Temiz hava almak, dinlenmek için verilen ara Bizim mektebin teneffüs saatlerini hatırlatan bu kısa konuşma aralarında... Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler teneffüshane teneffüs zili suni teneffüs Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yadigâr — is., Far. yādigār Bir kimseyi, bir olayı hatırlatan nesne veya kişi Bir eser bırakmadan geleceğe yadigâr / Bırakmışım kime ne, bırakmasam ne zarar. E. B. Koryürek Birleşik Sözler baba yadigârı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yadigâr kalmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yadigâr kalmak — bir olayı, bir kimseyi hatırlatan bir nesne, bir özellik bırakılmış olmak İçlerinde, babasının günlerinden yadigâr kalanlar birer birer göçmüş... H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük